Asellüler Dermal Matriks: Diş Hekimliğinde Kullanımı

Blog Tarihi: 30/04/2024

Asellüler dermal matriksler (ADM), epidermis ve tüm hücrelerden arındırılmış deriden elde edilen bir greft materyalidir. İnsan kaynaklı olabildiği gibi domuz ve sığır kaynaklı ADM’ler de mevcuttur. ADM, kollajen demetleri ve elastik lifleri içeren canlı olmayan bir greft materyalidir. Bu materyal, epitel hücrelerinin, fibroblastların ve kan damarlarının proliferasyonu için iskelet rolü oynamaktadır. İsmindeki matriks kelimesi de bunu ifade etmektedir.  Bu nedenle de bu materyalin yerleştirildiği alanın kanlanmasının çok iyi olması gerekmektedir. Dermal matriksin etkin kullanımı yara iyileşmesinin iyi bilinmesiyle doğrudan bağlantılıdır.

 
ADM’lerin 2 farklı özellik taşıyan yüzeyi vardır. Epitel hücre göçünün meydana geldiği, pürüzlü ve kanı kolayca absorbe edemeyen bazal membran yüzeyi ile fibroblastların ve anjiyojenik hücrelerin gelişimini sağlayan, pürüzsüz ve kanı absorbe edebilen dermal yüzeyi bulunmaktadır. İki farklı özellikte yüzeyin olması alıcı bölgeye nasıl yerleştirileceği konusunda önem arz etmektedir. ADM uygulanırken bazal membran yüzeyi kök ve kemiğe; dermal yüzeyi flebe bakacak şekilde yerleştirilmesi üretici tarafından tavsiye edilmektedir.


ADM’ler 1990’lardan bu yana ilk olarak plastik cerrahide cilt yanıkları olan hastaların rekonstrüksüyonunda kullanılmaktadır. Diş hekimliğinde ilk kullanımı ise 1996 yılında Shulman tarafından yapışık diş eti zonunu arttırma işlemi için olmuştur. 1998 yılında Harris tarafından ilk defa diş eti çekilmesinin tedavisinde kullanılmıştır.  Daha sonra bu bu greftler vertikal ve horizontal yumuşak doku ogmentasyonları, yönlendirilmiş doku rejenerasyonunda bariyer membran olarak kullanımı, vestibül derinleştirme operasyonlarında, melanin pigmentasyonlarının elimine edilmesinde, keratinize diş eti genişliğinin arttırılmasında kök yüzeyi örtme işlemleri gibi diş hekimliği pratiğinde çeşitli alanlarda kullanıma girmiştir. Günümüz diş hekimliğinde ise en çok dişeti çekilmelerinin ve yumuşak doku ogmentasyonu işlemlerinin tedavisinde hem insan kaynaklı hem de domuz kaynaklı olanlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Otojen bağ dokusu grefti elde edilmesinin mümkün olmadığı durumlarda koronale pozisyone fleple birlikte ADM kullanımı alternatif bir tedavi prosedürü olarak sunulmaktadır. ADM’ler daha az morbidite ile birlikte benzer sonuçlar sunmasıyla periodontal plastik cerrahide subepitelyal bağ dokusu greftine bir alternatif olarak kullanılmaktadır. Avantajları; tekli ve çoklu diş eti çekilmelerinde kullanılabilmesi, greft miktarında limitasyon olmaması, ikinci bir cerrahi saha olmaması, postoperatif morbiditenin daha az olması olarak sıralanırken; greftin büzülmesi, daha az keratinize dişeti formasyonu, hasta için ek maliyet getirmesi de dezavantajları olarak sıralanabilir.